İnsanlık tarihi boyunca hikayeler anlatmak hem kültürün hem de benliğin yeni nesillere aktarımında daima güçlü bir araç olmuş, yazının bulunmasından çok önceleri insanlığa etki etmeye başlamıştır.
Hikaye anlatmak fikirleri empoze etmenin eğlenceli bir yoludur; kimi zaman bir doğruyu, kimi zaman ise bir görüşü insanlara benimsetme aracı olarak kullanılmıştır. Örneğin vaizler ve tellallar, sokaktaki insanın fikirlerini şekillendirmek için hitabet ve hikaye anlatımındaki ustalıklarını kullanmışlardır.
Hikaye anlatma tekniği, günümüz kurumsal dünyasında da şirketler tarafından reklam kampanyalarından tutun da, müşteriyle etkili iletişim kurmaya kadar pek çok farklı amaçla kullanılıyor. Peki ya serbest çalışanlar ve girişimciler hikaye anlatmanın temel prensiplerini nasıl etkili kullanabilirler? Gelin bu sorunun yanıtına biraz daha yakından bakalım.
Öncelikle hikaye anlatmak dinleyiciler veya okuyuular ile sıkı bağlar kurmanızı sağlar ve hikayenin unsurlarına göre kurduğunuz bağları güçlendirir. Yaptığınız sunumlarda hikaye anlatıcılığının temel tekniklerini kullanırsanız, sunumunuzu takip edenlerin sıkılmasının önüne geçebilir, onları etkileyebilir ve akıllarında kalmak için bir fırsata sahip olabilirsiniz.
İşiniz çok fazla sunum yapmanızı gerektirmeyebilir. İşte, tam da bu noktada hikaye anlatmanın gücüne farklı bir açıdan bakmak gerekiyor. Gündelik ilişkilerinizde başımızdan geçen olayları ya da basit kavramlar hakkındaki fikirlerimizi açıklarken dahi anlatma becerilerimizi kullanıyoruz Sıradan bir günde kullandığınız bu becerilere hikaye anlatıcılığının temel unsurlarını da uygulamanız, güçlü bir imaja sahip olmanızı sağlayacaktır.
Karşı tarafa iletmek istediklerinizi daha etkili aktarabilmeniz için birkaç öneriyle devam edelim:
– Acele etmeyin. Bazen hızlı konuşmak size zaman kazandırabilir ancak her zaman en önemli şey bu değildir. Bir hikayeyi etkili kılan şey, duyguların karşı tarafa aktarılıyor olmasıdır, bu da ancak jest ve mimiklerinizle uyumlu ve dingin bir anlatımla mümkündür.
– Hikayenizin kahramanlarını karşı tarafa iyi tanıtın. Hikayelerde karakter kullanımı olay örgüsüne canlılık ve ilgi çekicilik kazandırır. Anlatımınızdaki karakterlerin somut olması ise dinleyicilerin olaylarla bağ kurmasına yardımcı olur.
– Dinleyicilerinizi detaylarda boğmayın. Hikayelerdeki betimlemeler, anlatılanların dinleyicilerin hayal dünyasında canlanması için oldukça önemlidir. Ancak çok fazla betimlemeye gitmek ve en ince detaylardan bahsetmek karşı tarafın sıkılmasına sebep olabilir.
– Son olarak, kompozisyon. Anlatılarınızdaki her bir kelime ve kavram doğru yerde, doğru şekilde kullanılmalıdır; tıpkı bir ressamın fırça darbeleri gibi…Bu yolla ilgi çekici bir kompozisyona sahip olabilir, dinleyicilerinizle anlattıklarınız arasında duygusal bir bağ kurabilir ve onları etkileyebilirsiniz.
Bu önerileri uygulamaya koymak biraz zor gözükebilir. Ancak birçok alanda olduğu gibi bolca pratik yapmak anlatım becerilerinizin zamanla güçlenmesini sağlayacaktır.