Eskiden robotların insanların yerini aldığı bir dünya fikri bizleri korkuturdu. Terminatör filmlerindeki cani metal yığınlarının günün birinde kendi krallıklarını ilan edeceklerine ve bizleri köle yapacaklarına inandık yıllarca. Hala da bu fikrin gerçekleşebileceğine inanan, yapay zekanın sınırlarının çizilmesi için çalışan önemli mevkilerde insanlar var. Bazıları ise robotların işlerini ellerinden alması sonucunda işsizliğe mahkum olacağını düşünüyordu ki bu aslında zaten yıllar önce başlamış bir süreç. Bugün birçok fabrikada onlarca insanın işini tek başına yapabilen, otomatik robotlar çalışmakta. 
Fakat bugün geldiğimiz noktada büyük çoğunluğumuz kendi yerini robotlara devretmek konusunda istekli. Herkes arabalarını kullanacak, evlerini süpürecek, onlara her konuda yardımcılık yapacak robotlar istiyor ve işlerini onları devretmekte çok istekliler. Üstelik bu sadece tembellikle ilgili de değil. Bazıları robotların trafik kazalarını ortadan kaldıracağını ve verimliliği artıracağını düşünüyor.
Ancak her işi robotlara devretmek o kadar da kolay değil. Örneğin bir sonraki dövmenizin bir endüstriyel robot kolu tarafından yapılacağını bilseydiniz, dövme yaptırmanın ne kadar acıtacağı konusunda daha detaylı bir araştırma yapmaz mıydınız?
İki Fransız tasarımcı olan Pierre Emm ve Johan da Silveira, dünyanın ilk dövmeci robotunu geliştirirken öncelikle bir ilki gerçekleştirmeye odaklanmışlar. Eminiz bu videoda ortaya çıkacakları önceden görebilselerdi, daha nazik görünen bir robot geliştirmeye odaklanırlardı.

Dünyanın ilk dövme yapan robotu, temelde bir endüstriyel robot kolu. Fakat dövme tabancasını kullanmak üzere özelleştirilmiş. Robotların can yakmamak konusunda pek de şefkatli olmadığını bilen tasarımcılar, bu sebeple çok detaylı bir 3 boyutlu taramalar kullanıyor. Robot, 3 boyutlu taramalar sayesinde çalışacağı yüzeyi tanıyor ve bu sayede dövme tasarımını hayata geçirmeye başlıyor.
Kişinin dövme masasına elektroşok cihazına bağlanmış gibi durmasının sebebi ise yüzey şeklinin değişmemesinin gerekmesi. Eğer bacağınızı biraz kıpırdatıp, yüzeyin 3 boyutlu taramadakinden biraz farklı olmasına sebep olursanız işler pek iyi gitmeyebilir.

Her şeyden öte, robot iletişim kurmada pek de iyi değil ve bir sanatçı dokunuşuna sahip olması için çok çalışması gerekiyor. Dolayısıyla ilk dövmenizi yaparken konuşarak sizi rahatlatması pek mümkün olmayacak.
Yine de Pierre Emm ve Johan da Silveira başta amaçları olmasa da bu projeyi ticarileştirmeyi düşünüyor. Dolayısıyla gelecekte dövmenizi robotların yapacağı günler gerçekten gelebilir. Kim bilir belki de ‘el yapımı’ dövmeler günün birinde nadide sanat eserleri gibi ender görülecekler.