2016 yılının başında Kadıköy’deki ofisimizden çıkarak çalışmalarımızı Workinton şubelerine taşımaya karar verdiğimizde, networking gibi avantajlar edineceğimizi tahmin ediyorduk fakat bundan çok daha fazlasını elde ettik.
Şirketimiz Insprad’ı Workinton’a taşımanın aldığımız en iyi kararlardan birisi olduğunu açık yüreklilikle söyleyebiliyoruz. Öyle ki, daha Workinton’daki ilk yılımız bitmeden ekibimiz iki kat büyüdü ve çok değerli sağlam iş bağlantıları kurduk.
Önceden öngöremediğimiz fakat bir ortak çalışma alanının bize sağladığı gizli avantajlar şöyle:

Bizim Gibi İnsanlar

Genç bir girişime ilk yıllarında katılmak, daha önce girişim tecrübesi olmayanlar için bir hayli izole hissettirecektir. Çoğu girişim, ilk yıllarında doğru hamleleri yapamadığı için, daha kimsenin onları fark edemeyeceği kadar küçükken, iflas bayrağını çekebiliyor. Girişimcilik serüveni öylesine yalnız ve zorlayıcı olabiliyor ki, girişimcilerin yüzde 30’u depresyonla mücadele etmek durumunda kalıyor.
Ortak çalışma alanının kapısından içeri girdiğiniz an, kişilerarası ilişkinin bir girişimin başarısında etkili olabileceğini anlıyorsunuz. Çalışılan süre boyunca birçok insanla etkileşim halinde olmak, insana daha büyük bir şeyin parçası olduğu hissini veriyor. Dört duvar arasından çıkıp, ortak çalışma alanlarının ferahlığına ve sosyalliğine adım atmak bizim için oyunu değiştiren ilk faktör oldu.

Komşu komşunun külüne muhtaçtır

Kafamı bir an için uğraşlarımdan kaldırıp etrafıma baktığımda, bir e-ticaret sitenin ve yeni bir sosyal ağın kurucusunun birlikte kahve içtiğini görüyorum; az önce tanışmış olmalılar. Hemen birkaç masa ilerimde, aylarca yapımını izlediğim korsanlık oyununun artık sona yaklaşmakta görebiliyorum. Kullanıcı deneyimi tasarlayan komşu girişimin ise ne zaman yardıma ihtiyacım olsa orada olduğunu bilmek beni ve ekip arkadaşlarımı rahatlatıyor.
Formal veya doğal mentorluk, ortak çalışma alanı konseptinin kalp atışları gibi. Mentorluk alan girişimlerin hayatta kalma oranlarının, almayanlara kıyasla iki kat fazla olduğunu düşününce, Workinton’daki komşularımız ile birbirimize verdiğimiz dolaylı ve doğrudan desteklerin önemi ayyuka çıkıyor.
Ortak çalışma alanlarının ferah ve rahat atmosferi, hiç tanımadığınız bir prefesyoneli kahve içmeye davet etmeyi veya işiniz ile ilgili görüşlerini sormayı çok daha az tedirgin edici kılıyor. Girişimcilerin koridorunda yürürken ekstra yaratıcı gözlere ve yasal danışmanlıklara rastlayabilecekleri başka bir ortam bulunduğunu sanmıyorum.

Büyüme merkezleri

Ortak çalışma alanları size büyümeniz için birçok fırsat sunar. Bu sayede, artık oraya sığamayacak kadar büyüyebilir ve kendi ayaklarınızın üzerinde durmaya başlayabilirsiniz. Öte yandan, başarınızı bir ortak çalışma alanından ‘mezun olma’ sürenize göre bile değerlendirebilirsiniz.
Ortak çalışma alanlarının kurgusu büyümeye teşvik etmektir. Bunu, sizi tüm ofis yönetim maliyetlerinden muaf tutarak, ergonomik çalışma ortamları ve istediğiniz zaman farklı şubelere giderek yenilenmenize fırsat sunarak sağlar. Kahvenin ve tuvalet kağıdının bitip bitmemesi, servis edilip edilmemesi sizin sorununuz değildir; siz işinize odaklanırken diğer her şey arka planda halledilir.

Bazen fiziksel bir konuma İhtiyaç duyarsınız

Kimileri evden çalışmayı arzuluyor olabilir fakat bu kişilerin çoğunun daha önce uzun süre bunu yapmadığına emin olabilirsiniz. İş ile kişisel yaşamı sınırlarını çizmemek hayatı bir hayli zorlaştırıyor. Ortak çalışma alanları ise size esnek çalışma saatleri sunarken, çalıştığınız esnada elektrikli süpürge sesiyle bölünmeyeceğinizin veya sıkışan kağıdı yazıcıdan çıkarmak zorunda kalmayacağınızın da sözünü veriyor.
Eğer yakınızdaki kahvecide veya oturma odanızda çok sık görülüyorsanız, bu sıralar pek de verimli olduğunuzdan bahsedemezsiniz. Şayet siz de, bizim gibi sıçrama zamanının geldiğini düşünüyorsanız, ortak çalışma alanlarını girişiminizin ihtiyaç duyduğu büyüme için hesaplı ve işlevsel bir growth hack yöntemi olarak benimseyebilirsiniz.